"Altan Aydemir" Etiketli Haberler

TÜİK "son 3 yılda enflasyon yüzde 31 oranında düşük gösterildi" iddialarına yanıt verdi; enflasyon sepetinin nasıl belirlendiğini açıkladı

Mehmet Altan yazdı | Basın Tarihi: “Köşe yazarının parasını kim verir?”

2010 yılındaki medya tartışmaları, sonrasına bakıldığında en keskin virajlarından birini oluşturuyor. Medya tarihi, medyanın nasıl ve neden öldüğünün hikayesi gibi. Yavaş yavaş ve naklen ölmüş

Eski başkan Birol Aydemir'in iddiası: Maaş zammının 3’te 1’ini TÜİK engelledi!

TÜİK’in yargılandığı davaya yazılı beyan sundu

Mehmet Altan yazdı | Basın tarihi: Diyarbakır’dan…

Toplumsal acıları sürekli hale getiren Kürt Sorunu 100 yıldır demokratikleşmenin yok sayılmasından kaynaklanıyor. Ankara, 100 yılı aşkın bir süredir benim kısaca “2. Cumhuriyet” dediğim "demokratik cumhuriyete” direniyor. Direndikçe de ülke çürüyor

TÜİK hâkim karşısında: nihai karar 15 gün içinde açıklanacak

TÜİK, yarın ilk kez hakim karşısına çıkacak

Mehmet Altan yazdı: “Cinayeti gördüm” yazısı…

Aynı maden ocağında 2006’da, 2010’da, 2014’de arka arkaya kazalar olmuş ve insanlar ölmüş. Bu madende kazaların olacağı çok açıkken buranın çalışmasına izin verilmiş… Bu madenin çalışmasına izin vermek, işçilerin ölümüne izin vermek anlamına geliyor

Pelin Akil ve Anıl Altan'dan ayrılık iddialarına ilginç yanıt: Çocukların yanında böyle şeyler konuşmuyoruz

Mehmet Altan yazdı | Basın tarihi: Anomi…

Anomi, sosyal medya çağında lugatımıza eklememiz gereken bir kavram; ne anlama geliyor diye sorarsanız, kısaca, toplumsallık hissinin yitimi diyebiliriz

Pelin Akil'den manidar paylaşım: Anıl Altan ile boşanıyorlar mı?

Mehmet Altan yazdı | Basın tarihi: “Kumpas Davaları” mı, “15 Temmuz Yargısı” mı?

Türkiye, görüneni, gündeme konulanı konuşmayı seviyor. Gerçeklerden hoşlanmıyor. Hukukun herkes için olduğunu, “bazıları için hukuk olur, bazıları için olmaz” anlayışının hukuksuzluğun temeli olduğunu anlamak istemiyor

Mehmet Altan yazdı | Basın tarihi: Obama’nın yeni aşkı ve yeni medyası…

Dünya, iletişim araçlarında bitmez tükenmez bir devrim yaşasa da bizde siyaset ve siyasi iletişim hep geçen yüzyılı yaşıyor sanki. Konuları da, kavga biçimleri de, yöntemleri de hiç değişmiyor. “Geri kalmışlık” dedikleri herhalde böyle bir şey